You may have to register before you can download all our books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Losing Istanbul offers an intimate history of empire, following the rise and fall of a generation of Arab-Ottoman imperialists living in Istanbul. Mostafa Minawi shows how these men and women negotiated their loyalties and guarded their privileges through a microhistorical study of the changing social, political, and cultural currents between 1878 and the First World War. He narrates lives lived in these turbulent times—the joys and fears, triumphs and losses, pride and prejudices—while focusing on the complex dynamics of ethnicity and race in an increasingly Turco-centric imperial capital. Drawing on archival records, newspaper articles, travelogues, personal letters, diaries, photos, and interviews, Minawi shows how the loyalties of these imperialists were questioned and their ethnic identification weaponized. As the once diverse empire comes to an end, they are forced to give up their home in the imperial capital. An alternative history of the last four decades of the Ottoman Empire, Losing Istanbul frames global pivotal events through the experiences of Arab-Ottoman imperial loyalists who called Istanbul home, on the eve of a vanishing imperial world order.
The central purpose of this book is to impart knowledge, skills and practical - plementation methods for the planning and operation of adaptable production - cilities and factories. It addresses planning methods and procedures for various types of production facility up to and including entire factories, and is aimed at practicing factory planners and students alike. The book provides facts and demonstrates practical processes using case studies for the purposes of illustration, so that ultimately skills can be acquired that make independent practical implementation and app- cation possible. It is based on up-to-the-minute practical experience and univ- sally applicable knowledge of the plan...
This volume is initial reflections on the meaning and the implications of Yuk Hui’s notion of cosmotechnics, which opens up an anti-universalist and pluralist perspective on technology beyond the West. Martin Heidegger’s famous analysis of the essence of technology as enframing and as rooted in ancient Greek techne has had a crucial influence on the understanding and critique of technological society and culture in the twentieth century. However, it is still unclear to what extent his analysis can also be applied to the development of technology outside of ‘the West’, e.g. in China, Africa, and Latin America, particularly against the backdrop of receding Western domination and impend...
Bizi yaratan biri varsa; bize gerçekten acıyor mu? Kollayıp, koruyor mu? Öldükten sonra ne olacağız? Tanrı gerçekten bizi ebediyen yakacak mı?! Tanrı bize düşman mı? Tanrı acımadan işkence mi edecek?! Nasıl bir evrende yaşıyorum? Neden zaaflarım var? Neden yavaş yavaş ölüme gidiyoruz? Neden kusurlarımız ve hastalıklarımız var? Hayat adil bir imtihan ise; neden herkes aynı teste tabi tutulmuyor? İşte bu soruları sormasını tetikleyecek bir film izler, romanın ana karakteri Hasan. Yurt arkadaşlarından Tolga adında Ateist biri; onun beynini, çetin sorularla daha da karıştırır. Tolga'nın, Hasan'ı zora sokacak konuşmalarından biri şöyledir; “Siz...
This paper presents a novel approach to investigate and model the network of euro area banks’ large exposures within the global banking system. Drawing on a unique dataset, the paper documents the degree of interconnectedness and systemic risk of the euro area banking system based on bilateral linkages. We develop a Contagion Mapping model fully calibrated with bank-level data to study the contagion potential of an exogenous shock via credit and funding risks. We find that tipping points shifting the euro area banking system from a less vulnerable state to a highly vulnerable state are a non-linear function of the combination of network structures and bank-specific characteristics.
Yüz yılı aşkın zamandır “insan”ı bütüncül olarak ele alma iddiasında bulunan antropoloji, yeni bir sosyal bilim dalı olarak tarihteki yerini almış; zaman içinde kültürel olguların değişmesiyle kendisi de dönüşüme uğramış, alt disiplinlere ayrılmıştır. Bizi Şekillendiren Kültür – Sosyal ve Kültürel Antropolojiye Giriş kitabı da bu sosyal bilim alanını tanıtıcı bir metin olarak okuyucuya sunuyor. Antropolojinin ortaya çıktığı koşullardan başlayarak diğer sosyal bilimlerle etkileşimini izleyen bu kitapta; kuramsal yaklaşımlar kadar antropolojinin; saha deneyimleri, araştırma yöntemleri, dil, iktisat, cinsiyet, aile, siyaset, hukuk, din ve sanat alanlarını değerlendirmesi de tartışılıyor. Aynı kalan ve/veya başkalaşan herşey kültürün alanına giriyorsa insana dair ortaklıklar ve farklılıklar da kültürel antropolojinin çalışma alanına giriyor demektir. Bu kitap; "bizi şekillendiren kültür"ü, "kültürü şekillendiren biz"i dahil ederek tartışıyor ve iki yönlü bir antropoloji çerçevesi çiziyor.
20 yazarın 21 öyküsü KENTE KLARK ÇEKEN ÖYKÜLER başlığı altında karşında. Bu öykülerin 20'si bu kitap için yazıldı. Kitabın içine daldığında niteliğin niceliğin önüne geçtiğini fark edecek merak ve keyifle sayfalar arasında gezineceksin.