You may have to register before you can download all our books and magazines, click the sign up button below to create a free account.
Bu eser; -Tabakātü’l-müfessir sahasında yazılmış ilk eserdir. -Eserin müellifi Süyûtî, pek çok İslâmî ilimde klasik denecek eserler vermiş bir müelliftir. -Bu eser, daha önce birçok kitabı çevrilmiş olan Süyûtî’nin Tabakātü’l-müfessirîn adlı eserinin Türkçe’ye ilk tercümesidir. -Eserin üç nüshasını tahkik etmiş Ali Muhammed Ömer’in neşri ile Sâlim Feyzullah’ın matbu nüshaları karşılaştırılarak tercüme edilmiştir. -Tercümede metin tercümesiyle birlikte dipnotlar ve kaynaklar da tam olarak çevrilmiştir. -Daha geniş araştırmalarda kolaylık olması için DİA’daki ilgili maddeler ile Edirnevî ve Ömer Nasûhî Bilmen’in Tabakatü’l-Müfessirîn adlı eserleri taranmış ve gerekli ilavelerde bulunulmuştur. -Tercümeye, Süyûtî’deki müfessirlerle ilgili bir makale ve tablonun yanı sıra, Süyûtî’nin tekmilesi mahiyetindeki Dâvûdî’nin Tabakātü’l-Müfessirîn’inde yer alan müfessirlerin isimleri eklenmiştir. Eserin bu hâliyle, tefsir tarihi sahasında önemli bir boşluğu dolduracağını ve istifadeye medar olacağını ümit ve temenni ediyoruz.
Nice zamandır etkilendiğim söz incilerinin derlenip toparlanarak özenli bir istifle kapsamlı, kuşatıcı ve özlü mesajları olan değerli bir kitap hüviyetini ihraz etmiş olması doğrusu beni duygulandırdı. Çünkü Söz Büyüğün adlı bu çalışma ile büyüklerin sözlerindeki fikir çilesine hissedar olacağını ümit ediyorum. Hususi bir sistematiği olan böyle bir derleme, umarım okura da faydalı olur. Hız, haz ve ihtiras kıskancında kıvranan yüreklerde, arı duruluğun hasretini uyandırır. Huzur ve dinginliğe uzanan yollar açar, köprüler kurar.
Allah'ın Eczanesinden Maddi Manevi Şifreler ve Şifalar
Muhterem Okuyucu, Bu eser, adeta bir sanat eseri titizliğinde Kur'an harfleri ile yazılmış bir defterden 1974 yılında tarafımızdan Latin harflerine çevrilip sadeleştirilmiştir. Neşredildikten elli yıl sonra gözden geçirilmiş haliyle iki cilt halinde tekrar yayınladığımız Müslümanlığın Medeniyete Hizmetleri adlı bu eserin siyer çalışmaları içinde hususi bir yeri vardır. Tahirül Mevlevî bu çalışmasının her şeyden önce ders verdiği okullarda okuttuğu dersler için bir temel olmasını hedeflemiş bunun için kadîm kaynaklara müracaat etmiştir. Bununla birlikte üslubunun, herkesin anlayıp istifade edebileceği bir sadelikte olmasına hassasiyet göstermiştir.
Elinizdeki bu kitap beş asrı geçen uzun bir zaman boyunca îmana, İslam’a, Kur’ân’a, Şer‘-i Şerife, Sünnet-i Seniyyeye, nurlu ehl-i sünnet yoluna hizmet etmiştir. Bu kitap insanları Cenâb-ı Hakk’a itaata ve teslimiyete çağırmaktadır. Bu kitabın müellifi ehlullahtan bir zattır. Bu kitabı okuyanlar iyiye, güzele, doğruya yönelirler. Bu kitap küfrün, şirkin, şeytanın, nefs-i emmârenin, eğriliğin, çirkinliğin, kötülüğün düşmanıdır, işte bu sebeplerden dolayı bu kitap asırlarca okunmuştur. Bundan sonra da okuna gelecektir. Erkam Yayınları olarak bu güzel eseri yeniden gözden geçirerek, yayın dünyasına kazandırdığımız için kend...
Bu kitapta ilkbaharın dirilişini ve taptaze kokan coşkusunu, yazın neşesini ve meltem kokulu gecelerini, sonbaharın hazan kokan firakını, kışın yalnızlığını, kokunun bize hissettirdiklerini, duygu dünyamızdaki karşılığını, "koku ve insan” arasındaki kopmaz bağı konuşacağız. Koku dünyasının baş aktörleri olan çiçekleri, meyveleri, baharatları, ağaçları ve hayvanları konuşacağız. Karanfilin hüznünü, gelinciğin yalnızlığını, lalenin asaletini, papatyanın neşesini, kardelenin azmini, lotusun gizemini ve gülün destanını konuşacağız. Zaman zaman bilimsel çalışmalardan, tıbbi tanımlardan, tarihsel verilerden faydalanacağız. Koku duyumuzu konuşacağız. Kokunun farklı toplumlardaki, farklı medeniyetlerdeki yerini, dününü ve bugününü, bir kültür olarak kokuyu konuşacağız.
Gönül ve gönüllülüğe dayanmayan hiç bir hareket kalıcı ve verimli değildir. Tarihin en büyük inkılabını gerçekleştiren İslam, öncelikle gönül hareketi olduğu için bir rahmet ve bereket kaynağı olarak devam etmektedir. Özellikle günümüzde materyalizmin ve vahşi kapitalizmin taşlaştırdığı kalpler, doymak bilmeyen ihtiraslarla adeta savaşa dönüşen acımasız, anlamsız ve gayesiz bir hayatın anlam kazanması, sevgi, dostluk ve merhamet ikliminin tekrar hakim olması ancak bir gönül seferberliği ile mümkündür. Medeniyetin, "mâdeniyet” ve "bedeniyet”ten insaniyete dönüşmesi gerekiyor. Gönül devrimi eşyadan önce kendimizi tanıma, âlemlerin Rabbine kul olarak âlemleri kucaklama devrimidir.
Mutasavvıflar, önceki zâhid ve sûfilerin menkıbelerini okumanın, onların sözlerini anlayıp bellemenin yol gösterici, irşad ve terbiye edici özelliği olduğuna dikkat çekerler. Onlara göre her pirden bir söz ezberlemek ve isimlerini anmak tasavvufî yoldaki mânevî nasibin elde edilişine vesile olacaktır. Bunun aksine onları inkâr etmenin, küçümsemenin ve sözlerine değer vermemenin ise ilâhî hakikatlerden mahrum ve perdeli olmaya delâlet edeceği kabul edilmiştir. Tasavvuf tarihinde önce sûfîlerin sözlerini ve menkıbelerini günümüze taşıyan ilk tabakât kitabı, meşhur sûfî müellif Ebû Abdurrahman es-Sülemî tarafından kaleme alınmıştır.
Varlıkların en şereflisi olarak yaratılan ve kendisine kalp (gönül) gibi muazzam bir cevher verilen bir insanın asıl gayesi, esasen Mârifetullah’tır. Yani kâinatın sahibi ve yegâne maliki olan Allah Teâlâ Hazretlerini -isim, sıfat ve tecellileriyle- bilmek ve tanımaktır. Bunda inanan bir insan için zerre kadar şüphe yoktur. Gönlün yaratılış gayesi, Allah’ı bilmek ve sevmekten ibarettir. İnsanın bunu başa şeylerle doldurması, onu gayesinden uzaklaştırır ve fıtratını bozar.
Kıymetli okuyucularımız, Elinizde bulunan bu eser yukarıda bahsi geçen ve Yayınevimizin büyük bir iftiharla sizlerle buluşturduğu Rûhu’l- Beyân isimli 23 ciltlik eserin içinden bazı surelerin seçilmesiyle oluşmuştur. Okuyucularımız tarafından gelen bu yöndeki talepleri dikkate alarak bu ve başka sureleri müstakil bir eser olarak neşretmenin faydalı olacağını düşündük. Şüphesiz kitabımızın her bir suresinin biz müminlere ve insanlığa verdiği farklı farklı mesajları vardır. Bu mesajların daha kolay ulaşması için faydalı olacağına inandığımız bu güzel eserleri sizlerle buluşturmuş olduk. Bundan sonra da aynı minvâl üzere müstakil ...